DOSTLAR
Yüreğim yaralı, çilem bitmiyor
Kim dindirir benim sızımı dostlar? Bir yel esti Garp’tan, kırdı dalımı Kurt kemirir oldu özümü dostlar. “Çağdaşlık(!)” ateşi düştü yuvama Öyle bir illet ki, ey olur sanma Onlar ki Fatih’in torunu amma Kaybettim canciğer kuzumu dostlar. Ben gericiymişim onlara göre Çağ dışı dediler bunca değere Ne Kur’an’a uyar, ne dinler töre Evladım tutmuyor sözümü dostlar. Türküler küskündür, şarkılar dargın Gönlümüz coşmuyor, kırgın mı kırgın Oğlum, top, tangoya; kız, caza vurgun Kırdım kopuzumu, sazımı dostlar. Her zafer altında Türk mührü vardır Hikmet-i ilâhi ne güzel bir sır Tarihe baktıkça içim kabarır, Özlemle anarım mazimi dostlar. O fırsatlar çoktan birer kuş olmuş Uçmuş gitmiş; hayal olmuş, düş olmuş. Gel de yanma, çakal kurda eş olmuş Gayri döver oldum dizimi dostlar. (KIR ÇİÇEĞİ/1998) |
bin yıldır kardeş olduk ama Batı emperyalizmi
Hortlatı verdi bazı hayalleri
Düzelecek inşallah