Tanrısal Kandil
T A N R I S A L K A N D İ L
Ulus ustalarına. Bir düşe dalar gibi… Uzam ekseninde zaman tünelime… Postyürek yurduma gelsen!.. Denk düşer elifin elifime Kamaşır oylumum, çimlenir sözcükler… İlahi efekti İçinde taşıyan şiir, kanat vurur yüce almelere. Şaire hırkasını veren söz ustası, edebiyatçı dilşenim… Seslendin ateşten yüreğe… Dua gibi kuşattın, kucakladın Nebimsedik, uyaklı iki dize gibi bağlandık Duygu duyumlu, insancıl çeyiz sandığın bahar filizi Ilgın ılgın ilahi ışığı vurdu alnımıza Bulutla yıkadık yüzümüzü… Açıldı kusur kusan kırışığımız… Tümce alemin gülcesi… Gök kuşaklı yolun düşse Bukalemundan daha becerikli insanı dile getiren şiirliğe Ruhsalı sarmalar, boşluğunu doldurur… Götürür yolcusunu Tanrısal söyleme ses olur ağızdan ağıza… İlahi aşkla esinlenen duygu aşılardı yürekten yüreğe… Devrimci düşgelem, yüreğin yüreğimin ana / yurdu… Hep seni gördüm başımı yalayarak geçen bulutların yelesinde Sesini duysaydın, severdin! Ney çalardı minarelerde!.. Gelmese de Tanrı’nın eli değmiş gibi ılır ısınırdı piyasaya tapınan yoz Ayaklı vicdan yol makasçısı!.. Kayıt dışının adı hırsızlık! Yer / yuvar sana adanmış düşüngüsü, abartılmış söylence… Yaşamın arka sayfasını siyaha boyamış hurafe! Yuvardan Yuvara, ölümden öte yol arayan postinsanın eprimiş vicdanı Ana / dolu / han, zıtlaşarak yakılıyor kutupluluk ateşinde Çağa ayak uyduramayan özgürlük düşmanı kral, molla Ruhumun vatanı İslam’ı kirletiyor!.. Kanla beslenen El Kaide Ruh aynası olsa, görse çirkinliğini!.. Boğulur cehennem imgesinde Güzel ahlaklı sözcelem, cenneti duyumsatan Burcu burcu iki duygu gönder!.. Uhrevi iklime taşısın… Yer / bellekli, yılkıya bırakmasın yer / yuvarı!.. Tanrısal kandil..! Deniz fenerim, sen bezi dokunmuyor artık! Ali Akdemir 09. 07. 09 Fethiye |