Hoşçakal Canan
kişilik zırhının deliklerinden
kabına sığmayıp fışkırınca aşk ne akıl dinler ne de kaide kim bilir hangi kadere gider yolunda zorlu engeller çöl dağ töre ok mızrak kurşun bataklık biri aşılınca diğeri amade bekler elinde demir asa ayağında demir pabuç aşk bu ferman dinlemez deli olur savrulur durur can cananı biteviye arar hem yakında hem uzakta demir asa eğilir demir pabuç delinir yorgun düşen can kaf dağının ardından kaya altından bir acı feryat duyurur ………………..hoşçakal canan |
Ayrılık,fiziksel ya da ruhsal olabilir.Başka şehirlerde olmak,onu görememek fiziksel bir ayrılıkken , artık onu gördüğünde kalbinin çarpmaması ruhsal bir ayrılıktır.Ne olursa olsun ayrılık acıdır ve içinde acı olmayan tüm yaşanmışlıkların eksik bir noktası muhakkak vardır.
Tüm bunlara rağmen insan acı çekmek,ayrılmak istemez ama hayatta bazı şeylerin çaresi yoktur.Kendinizi çaresiz hissettiğiniz zamanlar ise sıklıkla kapınızı çalabilir.Vakit son sözü söyleme vaktiyken , kelimeler biraz daha ağırlaşmışken zihninizde , çoğunlukla bu kelime çıkar iki dudağın arasından : Hoşçakal .
Hoşçakal sadece o anda söylenmiş bir kelime olamaz.Hoşçakal tüm yaşadıklarınıza , birlikte geçirdiğiniz tüm zamanlara yapılan bir katliamdır.Hoşçakal , artık hayallerinizin sizi taşıyamayacağının bir göstergesidir.Belkide düşsel yolculuğunuzun başlarında ne hayaller kurmuştunuz ama bu yükü taşıyamadınız ve hoşçakal dediniz birbirinize.
Kimbilir ,belki şimdi başka bir düşün sırasıdır ve kanatlarına binme vakti gelmiştir
Kutlarım ayrılıkların olmadıgı mutlulukların yüreğinde gül açtıgı bir yaşam dileğiyle mutlu kal