AR GELİR...hatanın büyüğüdür kış ortasında ilk yaz özlemek ve ahmaklığın daniskasıdır güz kışa dönerken şaşkın bir erik ağacı gibi çiçek açmaya niyetlenmek bu onulmaz bir haldir ar gelir gönül bilemezsin ar gelir Tophane külhanı misal tek omuzu ceketli gerçek bir indirir ki adama Osmanlı tokadını feleğin şaşar dünya dar gelir serilirsin eşik kilimi gibi Salıpazarı’nın buz-ıslağı rıhtımlarına o şubat poyrazı var ya hani Kara Deniz’den yüklenir gelir adamın ciğerine yapışır da yüreğine işlenir hatanın büyüğüdür kendini bilmemek sapla samanın karışmaması gerektir ki bir tutam naneyi çiğ yemek başına olmaz haller getirir yerinden doğrulamazsın günlerce hadi kalktın diyelim Karaköy’ e mi yürürsün yoksa Dolmabahçe tarikiyle Beşiktaş’a mı gidilir ya da hızını alamayıp Kabataş Çırağan Ortaköy derken Bebek parkında ilişip bir berduşun yanına sayıp eline günahını zulasındaki kırmızı şarabın sıcaklığında hatıralar terk mi edilir bu onulmaz bir haldir ar gelir gönül sana bilemezsin ar gelir yek dur azizim yek dur yerinde dur menekşe olmaya niyetlenme gider ayak hem mevsimsizdir hem sonra adına hercâi denir şimdi ipe tütün gibi güz yapraklarını dizme vaktidir alışırsın aldırma iyi gelir iyi gelir... ceyda görk 18temmuz2009__19.24 |