KİRALIK TATİLKavruk bir yazına, yazılmalı sıcağı sıcağına bir şiir Yirmi gün, köpek gibi çalışana, çalışanlara izin koca bir yılda Oysa uyuyarak geçirmek yerine çalışmasına ara verilen Almalı eline bir kroki, sadece kendi çizeceği bir haritaya tutmalı Bürokrasinin en alt kademesindeki şefinin gözünü saklamalı önce ahşap dolabında Ardından bölüm şefinin hayaların dan misket yapıp, komşu çocuklara vermeli Yardımcı müdür sevecen, azı dişli bir domuz, gördü ve yaklaştı tek harekette bıçakla Üst katların birinde müdür, ağır ve kabeli adımlarla merdivenlerden basamak yaptı. Her kez yemekte, tanrıya su bardağı ve ilaçlarını getirdiler….. Kapısını çaldığında hala tanrıydı, müdür onu görünce önce peygamberleşti sonra görevi belli olmayan bir melek Yahudiler yalvardığında uzun boylu, sert bakışlı nazi askerine , onlar için birer havariydi her faşist Müdür acıya dayanabilse kalbini çıkarıp rüşvet verebilip kurtulabilirdi, aslında kalpsizdi ne gerek var zahmete Sıra tatildeki işçiye geldi müdahalede, Marksist susuş, Leninci sabır ve sonunda konjuktürel davrandı Bilgisini yüreğiyle biledi ve Stalin’den gelen işaretler gırtlakladı hiyerarşinin başını Oysa gırtlağın sahibi sistem olsaydı, kendi ellerinde çiçeklerle teslim olacakta yeni güne ama teslim olmadı Kurtuluşa, kırık beliyle dans edip, İrlanda’ya,İspanya’ya ve ezilen Türk ve Kürt köylerine selam söyledi suskun diliyle Ha bir eksik, ha bir fazla demedi ve eksiltti birer birer hiyerarşiyi, kendi ahırlarında… |