NUR
Öyle bir zamandı ki gırtlağa kadar batak
Sodom’u Gomore’yi gaflette sollayanlar Üstünde yattıkları cehil kokulu yatak Ve simsiyah bir yorgan baştan topuğa kadar Zaman Rebiülevvel, mekan kumdan bir derya Zift renkli geceleri yırtarak parladı Nur Söküldü kara örtü uçuruldu kanarya Nihayet gökler yeşil artık kalplerde sürur... Bambaşka bir hasretle beklenilen Nur yağmur Nazlı nazlı yağarken toprağına mekanın Ve musiki; yapraklarda ud, taşlarda tambur... Yüreğinde çalınır ihya olan zamanın Kurudu Save Gölü, dibi göründü cehlin Taşıyamadı burçlar tartılamayan Nuru Ve nur ki Peygambere ümmet olacak ehlin Nihayetsiz tek ufku, bahşedilen uğuru Sonra, sonra semavat süslendi kandillerle Kandiller ki çepçevre zifiri karanlığı Kuşattı ki ne katran ne zakkum gibilerle Boyasın ve işlesin ebedi aydınlığı Artık el yordamıyla aramayıp muradı Aşikar bir edaya sahiplik etti beşer Öyle ki tüm menfiler son hadde dek daraldı Dalı ebeddeki Nur ağacından meyve yer 2008/Bismil NOT: Bu şiirin tüm hakkı saklıdır. |
gizemlikartal tarafından 7/20/2009 10:52:11 PM zamanında düzenlenmiştir.