KÖTÜ BİR ALIŞKANLIK
Bu alışkanlığım
Ruj kokulu ayaküstü aşkların Vizite edilmiş Orospu tenlerdeki aldatışı kadar Nabızlarda uğuldarken Arabesk konuşan profesyonel bedenlerin En ıslak En terli uzvundaki -yani- Avucundaki apalak memesi kadar Çizgi tutmaz bir saydamlığın Bedenlerinden rampa aşağı sallanması kadar, Homojenleşmiş bedenlerin -otoban itibariyle- kavşak etlerinin ve gecenin kılçıklı latifelerinin en anlamsızı olan anlamsız yoğun gündemi kadar tahrip gücü yüksek bir bomba gibidir göğüslerin yükü “nedense içim dışım sen” deyişim kadar değersizdir … nedense içim dışım sen bu; içi dışı aynı olan bir gerçek! Şimdi sen Yirmi üçüncü yüzyılın Eflatun dağının Papatyalarıyla yıkanmış 24 ayar altın saçlı kızı! Ben senin doğuştan mavi gözlerini Ve boyalı olmayan saçlarını sevdim Sen Hiç gökyüzünün emaye kaplı Ay’ına da baktın da Ruhuna sana gösteren Bir göze bakabilmenin cesaretiyle… Pırlısını pırtısını toplayan Bir güneşin Gidişine benzer bir şekilde Gözlerini kapatabildin mi? Sende yaşadığını duyumsayan Bir yaratığın gözleri önünde Bu arada Yenildi yer çekimine Kendini beğenmişlik! |