EN ÇOK...kabullenişti acıtan en çok hezimet mi zafer mi belli olmayan bir şeydi ki neydi kimdi o her ne ise adı yok ... temmuza bulanmış bir ikindi ferahlığı öksüz/yetim bir yağmur eskisi belirdi camların tozlu ıssızlığında yaşanmamış bir mazinin firarisiydi ki azâbı sevdâsından çok kırkı çıkmamış bir bebek gibi işlenmemiş günahını kucağıma kahrını canıma kurşun ağırlığınca kendini göğsüme bırakıp gitti muammâsı dilemmâsından çok ... onda ses bitti bende nefes ömür kırıntılarımı sebil ettiğim avluda bozuldu yuvaları çoktan vefâ küskünü güvercinlerin o sevdâlı kumrulardan eser yok yolların bağlandığı apaçık bir meydanda alenen ve taammüden sildi izlerini avuçlarımdan sorgusuz sualsiz kabullenişti acıtan en çok hezimet mi zafer mi belli olmayan o her ne ise adı yok... ceyda görk 12temmuz2009....05.17 |
saygılarımla..