GARDAş
GARDAŞ
Seni düşünmekten kafayı yiyecek bir durumda Geçirdiğim bu kaçıncı gece Uykusuz ve sigarasız bekliyorum SABAHI… Sabah sanki hiç olmayacak Sanki bana güneş doğmayacak Ya benim yüzüm ne zaman gülecek Hiç bıkmadım yalnızlığımdan ve sabahı beklemekten Güneş doğdu mu çocuklar gibi seviniyorum Arkadaştan öte insanlar oluyor hep yanımda Doyamıyorum ben onlara Ben onlara kısaca GARDAŞ diyorum Yalnızlığımı acılarımı paylaşıyorum Beklide yalnızlığımı gideriyorum Onlar bana göre sevgiden ve aşktan Saf bir duyguyla bağlılar harekete Bende başkaları gibi banane diyemiyorum Atıyorum ufacık şeyleri içime Kırıyorum GARDAŞ’ımın kalbini Sonra bekliyorum sabahı yalnızlığımda Bazen ağlıyorum sokak ortalarında Dağlara çıkmak istiyorum sabahlarımda Kimsenin beni ağlarken görmesini istemiyorum Dağlarda cakalarla savaşmak biliyorum güç verecek bana Kurt yalnızlığımı da alıp gitmek buralardan Belki bir anlayan çıkar beni Canciğerimin gittiği günden beri Kimseler anlamıyor beni Her baktığım yer hatıra dolu Gittiğim her yer onunla dolu GARDAŞ’ımdı oda canciğerimdi GARDAŞ’ım gittiğin günden beri Gözlerim hep nemli Ağlamaklı bakarken onlara Birde onlar üzmeseler beni Anlasalar neler çektiklerimi GARDAŞ aslında varya Ben bir avuç teselli Bir avuç sevgi Ve bir avuç ilgi istiyorum Bazen diyorum kendime Ya ben sevmeyi ve sevilmeyi Hak etmiyorum diyorum sabahlarıma Beklide belkide sıkmalıyım kafama Ama yediremiyorum kendime Bozkurtcasına asilce, ölmek istiyorum Birde bitek sevenim varsa üzülmesin diye Çekmiyorum tetiği çekemiyorum işte Çıkıyorum bazen sokaklara Sabahlara inat yazıyorum duvarlara Bir aşk militanı sessizliğinde Yazıyorum bir seni birde militanlığımı Belkide korkuyorum Bir sevenim varsa arkamdan ağlar diye Sen vardın gittin Belkide kalmadı sevenim ANAMDAN BABAMDAN BACIMDAN eh işte yakın akrabalarımdan Başka… Salı, 8 Ocak 2008 02:22 MkNsZkRt |