DÜŞ MÜ?... BİLEMİYORUM!...Dün akşam dostlarımla buluştum Oturduk bir çay içiminde Geçmiş, güzel günlerden söz ederken Usuma, bazı güzel dostların isimleri geldi O isimler bir an için, şirin yüzleriyle Sanki gözlerimin önündeydiler Öğrendim ki o dostlar Sivas’a, etkinliğe çağrılıymışlar Zaten bir müddet sonra da hep birlikte kalktık oradan Ve yolda giderken, bindiğim bir otobüste Kös kös bu iyi yürekli, şirin, dostları düşündüm Hani kıskanmadım desem yalan olur Ben de, ben de bu etkinliğe katılmak istemiştim Oysa yaşam içerisinde, her isteğimizin olmayacağı kesindi Nihayet eve geldim, aç karnımı doyurup Yorgunluk, bir müddet sonra da uzandım Uzandığım yatağımda, yorgun bedenime esir düştüm Uykumda, usumda düşlediğim Sivas’ı gördüm Dostlarımı görüyorum Sivas’ta, bir otelde Ve o dostlar, öylesine onurlandırılıyor ki, kıskandım işte Gülen, güzel yüzlerine adeta sarılmak, onları koklamak istedim Sonra, sonra aydınlık gökyüzü Birden kararıp yerini kara bulutlara bıraktı Kara bulutların arasından, kara yüzlü insanlar peydahlandı Oysa onlar, yani o insanlar, sanki ormandan kaçmış gibiydiler Ağızlarından su mu, yoksa salya mı, bir şeyler sızıyordu Oysa bizim arkadaşlarımız O güzel yüzlü, güzel yürekli arkadaşlarımız Ağızlarından salya akan orman kaçkınlarını Merhaba diyerek kucaklamak istediler Ama onlar, onların kaldığı oteli yakıp, yıkmak istediler İşte o anda bir su damlasını hissettim, tuzluca ve ağzımın kenarında Uyandım birden, gördüğüm rüya değil, korkunç bir kâbusmuş Ve bu kâbusun, kâbus olarak kalması için çokça dua ettim Ne yazık, ertesi gün, duamın kabul olmadığını öğrendim Demek ki dedim, kendi, kendime Ateist insanların duası kabul görmüyormuş Oysa, Tanrı, o yobazları dindar yapabilirdi Ve benim Tanrım, insanları sever, kucaklardı Ve ben, o güzel, o şirin, o yürekli dostlara Öteki ömrümde, buluşmak üzere allahaısmarladık dedim... |
ve her kim olursa olsun
canlara kıyanları,
insanlığı katleden yaratıkları şiddetle
k ı n ı y o r u m.