ŞEHR-İ MEKTUP ...ŞEHR-İ MEKTUP ================== Kavuşmalar askıda, ard ardına bu tehir, Düşlerimiz gömüldü, ezdi bizi bu şehir. İs yaktı şu gözleri, çok etkili bir zehir, -----Yüreğimin fay hattı, bir vefasız kalp delen, -----Saklandılar dilimde, şehr-i mektup bu gelen. Merhametin zirvesi, vuslatta tamam oldu, Düşlerimiz maviyken, yıllar içinde soldu. Fıtratını bozmamış, ne çare ki gün doldu, -----Sürüklendi yıllarca, bir vefasız kalp delen, -----Gökkuşağı desenli, şehr-i mektup bu gelen. Yaşandı ağır safha, uzaklaştı bu eller, Taş yerleşmiş kalbine, serin esti hep yeller. Hızlı hızlı vurdukça, bak kırıldı şu teller, -----Her saniye karşımda, bir vefasız kalp delen, -----Geçmişin bu izleri, şehr-i mektup bu gelen. Aşkın mukabelesi, çölde büyük bir serap, Bir direğe bağlandı, görüntüsü çok harap. Görülmez arka plan, bir muamma bu Ya’rab, -----Şu yaralı gönlünde, bir vefasız kalp delen, -----Çıkardı heybesinden, şehr-i mektup bu gelen. Atılmıştı kancalar, birer birer hep kesti, İşte Can ahu zarda, rüzgârı sıcak esti. Beş duyunun sahibi, beklediğim bu ses’ti, -----Şu yaralı gönlümde, bir vefasız kalp delen, -----Unutulmuş yıllarca, şehr-i mektup bu gelen. Rezervedir zamanlar, biten günler çok net’miş, Şu duvarın ön yüzü, sene bitmiş, yaş yetmiş. Tüm gönül yolculuğu, ses hızında bir Jet’miş, -----Terki dünya maruftur, bir vefasız kalp delen, -----Şah damarın içinde, şehr-i mektup bu gelen. Hakan KURTARAN 05.07.2009-Aydın |