Gri-Mor Dağlar
Yüz yüze baktığım gri-mor dağlar
Bulutlar damlayı size mi döker Güneşten parlayan koca kayalar Her damlayan damla sizi mi yıkar Oturduğum düze oturdu kimler Ekmeğini tuza batırdı kimler Umutları güze götürdü kimler Her bağlanan ilmek sizi mi sıkar Arkamdaki şu çam şahittir cana Her açan yaprağı zabittir bana Her şeyi yazdığı sabittir ama Her yazılan kelam sizi mi yakar Şu yerdeki otlar titrer rüzgârdan Gün vurur kavrulma başlar kenardan Her medet umdukça karşı pınardan Her dökülen damla size mi bakar Ardıç gölgesinde terini soğut Kuşların üstünde verdiği öğüt Çakının üstünü soyduğu söğüt Her saklanan sine sizi mi takar Her rüzgâr estikçe şenlenir meşe Türküsünü söyler aya, güneşe Gök gürlerken bile duyulur neşe Her şavkıyan şimşek size mi çakar Pamuksu bulutlar seyreder seni Yıldızlar kıskanır büyük cüsseni Kar yağar beyazlık kaplar gövdeni Her çağlayan yürek size mi akar Gün olur Mecnuna olursun engel Gün olur Kereme takarsın çengel Gün olur Ferhat’a seslenip sen gel Her bağlayan kaya sizden mi söker Büyük muhabbetim vardır büyüğe Büyükten söz düşmez bizde küçüğe Bin sırrı toplayıp aynı deliğe Her ağlayan yürek sizi mi sokar Haykırdım bak işte duyun sesimi Yankılar bıraksın artık peşimi Fırlattım üstüne gam kasvetimi Her dağlayan adım size mi çeker 30.06.2009 Necati ŞİMŞEK Ankara |
Türküsünü söyler aya, güneşe
Gök gürlerken bile duyulur neşe
Her şavkıyan şimşek size mi çakar
KAPADIM GÖZLERİMİ ...
ŞİRİİN DİZELERİNDE BİR RÜZGAR OKŞADI RUHUMU...
SANKİ BİR DAĞIN EN ZİRVESİNDE KARDELEN DURUŞUNDAYDI YORGUN YÜREĞİM ..
TÜM YERYÜZÜ BENİMDİ..
ŞİİRDİ ŞAİRİM...
TEBİRKLER...