KIRLANGIÇ VE ŞEHİRŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Bir kitapçıya girerken gördüm onları ve olduğu gibi yazdım duygularımı...
Ruhsuzluk çökmüş bir şehrin tepesinde, 2 Temmuz da
Güneş, tüm kızgınlığını bırakırken öğle vakti Usul Usul kırarlar kabuklarını kırlangıç yavruları Başlarını çıkarınca dünyaya Sanki yüzyıldır açmış gibi, açarlar ağızlarını Anne, yumurtadan önce, bilmem kaç defa dönmüştür Yuvasının malzemesini toplamak için bu şehirde Kimbilir kaç defa yem diye Betona değdirilmiştir gagası Ve boşa çıkartılmıştır hayalleri Bir egzos sesi ile irkilen yavruların nasılda döner gözleri palazlanmamış tenleri düşer Birkaç duygusunu kaybetmemiş ülkem insanının gözlerine Bunlardan biri ben olurum Köhnemiş bir şehrin yepyeni iş hanlarından birine girerken Sündürmenin altındaki duvara yapıştırmıştır yuvayı ama nafile Köle olmuştur şehirler, koğuş olmuştur sokaklar Tüm hayaller ve yiyecekler gasbedilmiştir doğadan İnsanlar tuzak kurmuştur ona hoyratca Bir kitapçdır hemen altındaki dükkan Bir müşteri Tanpınar’ın ‘Huzur’ romanını sormuştur Ama almamıştır yine pahalı diye raftan Ve görürlerken yavruların ağzına konan lokmaları Kendi yavruları gelse de aklına Onları katlettiğinin farkına varmamıştır Sadece küçük bir duygu yüklenmiştir yüreği Sonrası yine her şey aynı Ve bir kendini bilmezin korna sesi ile irkilince şehir Anneleri gideli ,sanki bir asır olmuştur. Yavrular, çekerken kafalarını yuvanın en kuytu yerlerine Kimbilir yürekleri ne kadar hızlı çarpmıştır. Anne yine bir yavrunun ağzına yiyecek koymak için dönmüştür Açık kalan diğer iki ağız ise yine doymamıştır Bir bastonla geçen ihtiyar bir dede Görünce şehrin ortasında kırlangıç yavrularını Ağlamaya başlamıştır Hayatta kalmaya çalışan sadece ben değilmişim diye. Eski günleri anmıştır adam, egzossuz, kornasız ,kirsiz günleri Hey gidi günler deyip o da yoluna koyulmuştur. Kırlangıç hala doyuramamıştır diğer ikisinin karnını Teri gözükmese de yorulmuştur Her ne pahasına olursa olsun kilitlenmiştir hedefe Ne egzos sesleri, ne korna sesleri ,ne şehrin kiri Ne de insanların acıyarak bakmasını umursamadan Kışı görmeyeceğini bilse de Ona biçilen vakit kışa yetişmeyecekse de Acıyan BİR’inin rahmetine sığınıp derinden Genleri bozulmuş dünyada Yine bulacak o yavrularına rızkını, En bozulmamış yerinden… DÜZCE 2 TEMMUZ 2009 18:45 |
CENNET DÜNYAMIZI CEHENNEME ÇEVİRMİŞ KOKUTMUŞ VR KENDİ KOKUŞMUŞLUĞUNA DAC AĞAYAMIYOR
ÇOK GÜZEL MESAJLAR DOLU BU GÜZEL KALBİ ESERİNİZİ YÜREKTEN KUTLUYORUM
SELAMLAR TEBRİKLER