..Kırmızı DüşLer..kırmızı bir karanfil dudakların gibi koyu bir ince dokunuş yasını tutan herkese takılmış bir kulp varken, gece yastığa kafanı koyduğunda,bir hayal-i erguvan sakarlığı tutmuştur,kapıda sürekli bekleyen gardiyanın anlamaz/dı nasıl yer değiştirir,yaşı nedir? zamanı bir kum saatinin içine biriktirmiştir,dışarıdadır yelkovanı satırlar dolusu kara kaplı defterlere yazmıştır kırmızı bir sevdayı cübbesinde bir kan tutkusu,kaleminde ihtiyar kalbin solgunu kuyruğa binmiş dalavere,hercai menekşeler bir çiçek kokusu bir de deniz, vazgeçilmeyen o içerdeyken,hükmünü sırtlanır ceza yorgunu öyle dimdik duruşları,cesur bir aslan-ağzı bir kızarış, kırmızı dudakları gibi bir de küçükken komşusunun bahçesinden aşırdığı kiraz çekirdekleri gibi narin,ince üzeri koyu kahverengi muhabbet-i işgali bir bekleme salonu elzem bir ihtiyaç değil sanki pusmuş nöbetleri izmaritin dolup taştığı kültablası,oradadır harici sıradan bir sabah ezanıyıla başlar günün sancısı kan kırmızıya dönüşmüştür seher vakti sinmemiştir o hep alıştığı naftalin kokusu çarşafına alıştığını da o an anlamıştır, bir ince sızı bırakmıştır tüm çocukluğuna, gençliğinde yalın-ayak, soğuk kentin, taşlı yollarına bir cam kırığıdır bedel,bütün yaralarına bir yazı,kara kalem bir kağıt,ak serüven ne iklimi kaldı düşlerinin ne de sayfalar dolusu kırmızı kalem bir ıslık çalımlığı vardı, boylu boyunca uzanan kırmızı hikayenin sadece rüyalara bezendi şarap rengi düşlerin |
kırmızı bir karanfil
dudakların gibi koyu bir ince dokunuş yasını tutan
herkese takılmış bir kulp varken,
gece yastığa kafanı koyduğunda,bir hayal-i erguvan
tebrik ederim dost kaleminizi