Yahu Ferhat ;
O dağları deldin mi ,
Delmedin mi bilemem ,
Bu işte iş var !
Hesap yapıyorum ,
Kaleme alıyorum olmadı gitti ,
Rakamlar şaşırıyor ,
Aklı ermiyor ben gibi hesaplarıma ,
Yahu Ferhat ;
Bi de bakem bu işin aslını !
Bir Şirin’e var diyelim…
Hadi Şirin’i kabul edelim…
Kardeş bu nasıl iştir ,
Bu nasıl işçiliktir…
Bu ne yürektir dağ deldirir !
Bu ne sevgidir su döndürür !
Dağ aştırır , taş kırdırır…
Bu nasıl Aşk’tır Ahi !
Varsayalım İsmail olur mu ?
Ya İsmail ya değil !
Gördüm delinmiş bir yerler ,
Arklar olmuş kenarlarında
Bir sen mi deldin ?
Söyle Allah Aşkına !
Hiç mi işin yoktu senin ?
Hiç mi derdin yoktu senin ?
Hiç mi borcun yoktu senin ?
Desene gamsızın biriydin…
Desene gece vurgunlarını tanımadım hiç !
Desene vurdum duymaz kel ayvaz
Ekmek elden su gölden
Geldi şimdi vakit ayır Aşk’a
Gelde inan dostluklara ,
Komşuna ,
Gel rastla bakayım sözünde duracak...
Şirin’in babasına ,
Kazdığınla kalırsın !
Kazdağına konarsın ’
Ekonomi desem ,
Aval aval bakarsın ,
Karnını doyurdun Aşk’a zaman bulasın ,
Demode oldun Ferhat !
Zaten herkes bir polat ,
Öğrenmişler yolunu...
Tımarhane çok rahat ..!

Serdar TUNÇLUER
Kaynak