BAŞ ROL…kaç perdelik olduğu bilinmeyen ve hiç bitmeyen tek kişilik bir oyunda ben baş rol oynuyorum bir oyun ki tüm yanılsamaları uc uca tütün gibi yakıp yakıp umarsızlığı ciğerlerime çekiyorum duman şehrime ben kendime ömrüm hasrete gönlüm sana savruluyor mani olamıyorum her seferinde iftar sonrası ilk sigara gibi yorgun gözlerim kararıyor ilk nefeste aldırmıyorum bir sarhoşluk ki her şey dönüyor etrafımda tutunacak bir yer yok elimi tutacak kimse yok düşüyor düşüyorum kavrulan bir kibrit çöpü gibi kıvrılıyorum kendi içime güftesini yitirmiş bir şarkı söylüyorum ve her perdede elimle çıkardığım bir yangının küllerinde debeleniyorum bir çakımlık alev gibi günüm güneşi görmüyorum kıpırdayan gölgelerle kör kandil gece efektte hışırdayan yapraklar ve bir karıncanın ayak seslerini duyuyorum eli kamçılı bir esir başı zalimliğinde yaklaşıyor kaçamıyorum vakit hep çok geç neden evine gitmez bu insanlar gözleri hep üstümde istemiyorum niye anlamak istemiyor kimse yalnız kalmak istiyorum canım yanıyor zembereği boşalan bir saat gibi kendimden kopuyorum aykırı bir sevdâ mı hayır sakıncalı bir hasret mi evet zaten soruları ben sormuyorum birileri bir oyun sahneledi yönetmeni kim senaryo kimin neden hiç ara verilmiyor neden sürekli açık o ağır kadife şarâbî perdeler yorgunum ve neden tek kişilik bir oyunda ben baş rol oynuyorum... ceyda görk 10 aralık 2007....16.3o |
kutluyorum
.