AĞLA GÖNÜL AĞLA AĞLA..
AYRILIK:
Bir ayrılık vaktiydi; Her yer zifiri karanlık, rüzgâr hafiften, teni okşarcasına esiyordu. Bir an zaman durdu. Dünya durdu. Geceler sustu. Yürüyen ayaklar ses ve iz vermiyordu. Eller hissedilmiyor, gözler göremiyordu. Bir ayrılık vaktiydi; Sevenler ve Âşıklar mağrur mağrur ağlıyordu. Birden yer depreşerek titredi, gök matem yıldızının mehtabına süslendi. Denizler, dalga seslerine gizlendi. Ateşler yanıp, tutuştu. Ay ve güneş yanık seslerini artık izdivada, izdivada kanatırcasına, haykırırcasına söylendi. Bir ayrılık vaktiydi; Seven, sevdiğine ihanet etti. Sanki bütün dünyalar üzerine yürüdü. Yürekte yaralar açıldı. Teslimiyeti aşk ve sevgiyi inkâr ederek kabul etti. Mutsuzluk denilen yer de hep gizlendi. Yaşam sevinci denilen ümitler tükendi. Kimseleri artık kimseleri bu yalancı dünyada gerçekten bir daha inanarak sevemedi. Bir ayrılık vaktiydi; Hüzün matemleri yere çöktü. Ay tutuldu! Ses tutuldu! Kan tutuldu! Gök kangren oldu, acı soluk seslerine boğuldu. Göz kapakları yorgundu. Sis dağıldı, etrafını sardı. Hiçbir şeyde ama hiçbir şeyde bir anlam ve mana yoktu. Bir ayrılık vaktiydi; Ayrılık şairine melekler ilham veriyordu. Şair hem yazıyor, hem ağlıyor, hem de yanıyordu. Islak öpüşler kayıyor, sıcak gülüşler unutuluyordu. Nefret ve kin birbiri ardı hüküm sürüyordu. Artık SENİ SEVİYORUM kelimesi şair için bir anlam ifade etmiyordu. Bir ayrılık vaktiydi; Seven, sevdiğini başkasının kollarında gördü. Keşke görmez olaydı. Keşke ölmüş olaydı. Keşke iki göz de yaş değil, kan olaydı. Keşke kıyamet kopaydı, ay ikiye yarılaydı. Yerle gök yerle bir olaydı. Keşke yaratan, yarattığını yaratmayaydı. Keşke cehennem ateşi tutuşturulaydı. Bir ayrılık vaktiydi; Seven aşka küstü! Kendine küstü! Dünyaya küstü! Mutluluğa küstü! İnsanlara küstü! Umuda küstü! Yaşama küstü! Dua’ya küstü! Meleklere küstü! Yaratana küstü! Bir ayrılık vaktiydi; Seven bu dünyada muradına eremedi. Sevgi ve aşkı yüreğinden sildi. Dualar bitti, Günahlar kapandı. Sağ ve sol melekler utançlarından kaçtı. Münker ve Nekir’ in artık işi kalmadı. Cennet kapıları o insanın ayağına kapandı. Bir ayrılık vaktiydi; Seven, sevdiğini bekledi o gelmedi, gelmeyecekti, gelemeyecekti, gelecek yürek yoktu, gelecek sevgi yoktu, o artık asla gelmedi. Gelmedi. Gelmedi... Gelmedi... O gelmedi yıl kadar, ay olarak gelmediği kadar, gün olarak gelmediği kadar, saat, dakika, saniye, sanise bile gelmedi kadar bu dünyada ve öteki dünyada kul hakkı yediği için sevdiği tarafından LANET EDİLDİ... BU DUYGUYU YAŞAYAN KİŞİ MUTLULUĞU YAŞAYAMADI AMA O LANET EDİLEN BİRGÜN GELMELİ... YÂDA ASLA VE ASLA NE BU DÜNYADA NEDE DİĞER DÜNYADA ONA MERHAMET SAHİBİ ONU AF ETMEYECEK.(DUYGU FELSEFESİ)DEVAM EDER BİRGÜN BU AŞK FELSEFESİ. Metafizik Uzmanı Gökhan Hani. |