YERÇEKİMİŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Güneydoğuda görev yaptığım yıllardı.Günün birinde işime giderken yere tüküren birini uyarmıştım. Bak yere tükürülmez yeri kirlettin dediğimde aldığım yanıt ilginçti
Adamı uyarıp ayrıldıktan 3, 5 adım sonra, adam uyarımı içerlemiş olacak ki .Omuzuma dokundu Ve "Havaya tükürtsem yere düşecek, sen söyle abe nere tükürem " diye yanıt vermişti Bu diyalogtan etkilenmiştim... --------------------------------------------------------------------------------
Hastane çıkışı işe giderken
Cadde de önümden yürüyen biri Esmer, kısa, tıknaz agelli idi Okkalı bir balgam yere fırlattı Omzuna dokundum ne yaptın dedim Ne oldu ki abe ne yaptım ki ben Bak yere tükürdün, yeri kirlettin Yürüyüp oradan ben ilerledim Daha beş on adım gitmeden öte Omzuma dokunan elle irkildim Döndüm ki geriye benim adamım Ve dava bitmemiş çok içerlemiş Ayaküstü sohbet yolda yürürken İşareti elle göğe bakarak Tükürsem havaya yere düşecek Sen söyle abe, ben nere tükürem? Bu sözlerden sonra sohbet bitmişti Yollarımız ayrı yola gitmiştik Yürürken düşündüm haklıydı adam Haksız yaratmıştı lakin yaradan Newton bulmuş idi yer çekimini İlhamı dalından düşen elmaydı Oysa benim adam daha zekiydi Yukarı tükürse, aşağı düşer; bilirdi. Newtondan evvel gelseydi eğer Keşfederdi yer çekimini bizimki meğer Dünyanın yegâne o gerçeğini Erken tevellütle o keşif ederdi |
....
ne havaya ne yere
ne eğriye ne düze
onu o hale koyan
çirkin yüze..
....
tebrikler