MALATYA KALE
Yol boyunca sıra sıra evlerin,
Sarmış etrafını kayısı bahçelerin, Aydınlatır çehreni, Fırat’tan parlayan güneşin. İzollu derlerdi eskiden adına, Kömürhan’ı bağlarsın Gakkoşlar diyarına, Suyun berekettir kan verir toprağına, Bilemezdim ki aşık olucam bir gün, Toprağından yetişen bir kuluna. Adın gibi değilsin bilirim, Ne surun vardır ne burcun, Açıkta herkese bütün mahsulun, Yol üstü ikram edersin, Bir avuç kayısın bir bardak soğuk suyun. Kale söyle bana insanın nasıldır, Sorsak her Kale’li böylemidir, Kale güzel görünür içi öylemidir. Bilrim Kale suç senin değildir. Tek suçlu Zeyneptir. Nasıl kötü olsun Kaleli. Büyümüş Fırat’ın acıklı ağtıyla, Paylaşmış aşını yolcularla, Yaşamış her zaman onuruyla inasanlığıyla. Malatya-Elazığ Karayolu 2009 |
Sarmış etrafını kayısı bahçelerin,
Aydınlatır çehreni,
Fırat’tan parlayan güneşin.
İzollu derlerdi eskiden adına,
Kömürhan’ı bağlarsın Gakkoşlar diyarına,
Suyun berekettir kan verir toprağına,
Bilemezdim ki aşık olucam bir gün,
Toprağından yetişen bir kuluna.
Tebrik ederim değerli şair.Gurbetten sılaya götüren uyumlu ve harika bir şiirdi.Malatya gerçekten özlenecek bir şehir.Var olun.Selam ve saygılarımla..