YİTİK DERE
Her bahar
Erken açar kirazın Yanı başında Sincapların saklandığı ceviz ağacın Suyunu kana kana içtiğim Üşenmeden bakır ibrikle Akşam sofrasına taşıdığım pınar Bahçe dönüşü soluklandığımız Uysal - telaşsız derecik Bir türküyle uyanır: “Ordu’nun Dere’leri” Ne güzel bulursun yolunu Boyundan büyük zevkin Kuşburnu- böğürtlen bir yanında Nöbetçi kavaklar Bahçe tarafında Karadeniz’e ulaşamazsın Irmak olur menzilin Akarsın Elekçi’ye Cemreye kanmazlar Geç olur karpuz kabuğu düşünce “Kurt postunu kurutunca” Kurar çadırı duldaya Elekçiler Sepet, elek, maşa Harman, çapa “Ne iş olsa yaparız a be” Çalmak-çırpmak? “Tövbe vallah, haşa” …Yolum düşüyor da memlekete Balığı tükenmiş Suyu da Renkleri sorarsan Bizimkilerle, gurbetçilerden kalan Piknik zibilleri Pınar dersen Üç beş kurbağa Bir de porsuk Çamur-balçık. Fazilet Ünsal ELİAÇIK Ortanca/Nisan 2009 |