GEMİLERE EL SALLIYORUM
Ta yokluğunun başından beri
Avuntuları kumlara yatırıp Tahta iskelenin ucunda oturuyorum Hani bir heykel vardır ya Bir eli çenesinde,o misal Ve karşılığını umursamadan Geçen gemilere el sallıyorum Kiminin güvertesinde solgun bir yüz Kiminin puruvasında uçuşan bir entari seçiyorum Ve aldanıyor aldanıyor aldanıyorum O buğulu esmerliği sen sanıyor Geçen gemilere el sallıyorum Ve ki hicranla yüklenmiş bütün şilepler Yas taşır limanlarda bekleşen maşuklara Tuz basmaktansa acıkmış yaralara Yosun sürmeyi evlâdır yeğleyerek Geçen gemilere el sallıyorum Köpük beyazı yelkenleri Gönlümün gelinleri diye biliyorum Baştankara yüreğime demirli yeminleri Vira edersin diye bekliyorum Geçen gemilere el sallıyorum Ben sevdamı martıların kanatlarına yazdım Dergâh tuttum bacaklarındaki midyeler gibi Ustası çoktan ölmüş bu köhne iskeleyi Başımdaki hasır şapka nasıl ki tacım Bu iskele de oldu tahtım Martılar beyaz zırhlı şövalyelerim Onlar kanat çırptıkça denize rengini veren göklerde Ölmüyorum Yaşanılamayacak kadar yaşayarak Geçen gemilere el sallıyorum İstanbul 2004 |