SEN BENİ BİLMİYORKENilk kez sen başka bir yere bakarken ilk kez gözlerinin içine bakabilmiştim, ilk kez gözlerine söylemiştim seni sevdiğimi gözlerimle, beni affet ben senin gözlerini senden daha çok sevmiştim. sen beni bilmiyorken, ben seni gezdiriyordum, güldürüyordum, meraklandırıyordum beni affet sen beni bilmiyorken ben seni benim için ağlatıyordum. amma kıskançtın ha, gözlerimde başka birini görmeyiver hemen küsüyordun bana benden çok sahip çıkan bir tarafın vardı ve birçok söylemek istediğin şey, susuyordun. şarkılar söylüyorduk, hayaller kuruyorduk, bir hayalin içinde olduğumuzdan korkuyorduk bir hayalin içinde olduğumuzu bilmeden. beni affet, ilk kez sen beni öptün, ama ilk seni seviyorumu da ben demiştim ona say, öyle güzel yakışıyordu ki dudaklarına "ben de" demek en sessiz seni seviyorumlarını en gerçek zamanlara saklamıştın. ayrı şehirlere yolumuz düşse, ay her zaman tepemizdeydi birbirimizin sesini duyamamışsak, aya gülümsemeden uyumuyorduk mehtabı ben seni aydınlattığı için seviyordum, sen mehtabı seviyordun en büyük kavgamızı bu konuda yapmıştık, sen de yıldızlardan birine benim adını verip onu beni aydınlattığı için sevmiştin, sırf mehtabı sevmekten vazgeçmemek için mehtaba ne kadar kızdığımı hatırladıkça gülüyorum. sen beni bilmiyorken, biz çok mutluyduk. beni biliyorken yaptıklarını öğrensen heralde bir kahkaha patlatırdın, inanmazdın tıpkı birçok kez yaptığımız gibi gözlerimizden yaş gelinceye dek gülerdik, gözümde ıslaklık görünce, ellerinin sıcağını armağan ederdin tenime parmağın yanağımla öylesine yavaş buluşurdu, sen benim gözyaşımı sildikçe ben hep ağlamak isterdim. belki bundandır şimdiki ağlamalarım, belki hayalkırıklığım yalnızca ellerinedir. sen beni bilmiyorken, gözlerin beni biliyordu. bunu gözlerin de biliyor, gözlerin beni seviyordu, beni affet ben senin gözlerini senden daha çok sevmiştim. |