Kaldırma bu yarayı kabuğuna alıştım. Kanarsa acısından duramam Cennet yüzlüm. Bin cefâ verdin bana ezber ettim, çalıştım. İlâcısın gönlümün bulamam Cennet yüzlüm.
Hep vefânı beklerken unuttuğun sözünde, Ben ateşte yanarken görmediğin gözünde. Güzeller arasında Züleyhâ’nın yüzünde, İbrişim zülüf olsa taramam Cennet yüzlüm.
Yüce dağlar aşırıp derde salan ece’de, Adını anmasam da dilimdeki hecede. Karabasan olup da hiç bitmeyen gecede, Gördüğüm rüyâları yoramam Cennet yüzlüm.
Bülbüller gülistâna her seher gelir erken, Gül goncası açılır feryâd figân ederken. Gözyaşım sele döndü ağyâr olup giderken, Yüreğime söz geçmez soramam Cennet yüzlüm.
Kimler icâd etti ki hasret denen belâyı, Çöldeki yanana sor bulmadımı Mevlâyı. Mecnun bile görmedi özündeki leylâyı, Sinemde saklısın sen aramam Cennet yüzlüm.
Nemrud isyankâr olup ateşe atmadı mı, Canânımsın dediğim bir pula satmadı mı. Beni yaratan Allah seni yaratmadı mı, Keh-keşânlarmış yerin varamam Cennet yüzlüm.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ZÜLEYHÂ'NIN YÜZÜNDE şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZÜLEYHÂ'NIN YÜZÜNDE şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
7+7 hece ölçüsüyle yazılmış çok güzel bir eseri birkere okumak yetmedi sn üsdat....okadar güzel nakşetmişsinizki dizelerinizde anlamı gönülden kutluyorum....tebrikler ve saygılar
Kimler icâd etti ki hasret denen belâyı, Çöldeki yanana sor bulmadımı Mevlâyı. Mecnun bile görmedi özündeki leylâyı, Sinemde saklısın sen aramam Cennet yüzlüm.
Günün en muhtesem siirlerindendi, Yüreginizi kutluyorum üstad.
Ayak buldum ama siir o kadar güzeldi ki cesaret edemedim bir dörtlüge...
İnsanı saran bir şiir yazmışsınız. Baştan sona büyük bir zevkle okuduğumu söylemeliyim.
Şiirde birkaç yerde kafiye hatası var. ilk dörtlükteki 'aramam-bulamam- gibi. Bir de ayak mısraları boyunca kullandığınız çekim birliği bulunmuyor. Mesela 'yoramam, soramam' ile 'aramam, taramam' aynı şey değlidir. Birincilerde iktidari birleşik fiilin (-ebilmek) olumsuzu, ikincilerde ise söz konusu fiillerin olumsuzu ifade ediliyor. Burada bir uyumsuzluk -anlam bakımından- söz konusudur. Birincilerde 'gücüm yetmiyor' anlamı varken, ikincilerde 'gücüm yettiği halde yapmıyorum' anlamı var. Bu da şiirdeki bütünlüğü bir parça da olsa bozuyor. Şiiri ya gücü yetmemek, çaresizlik üzerine veya 'inat' üzerine bina etmelisiniz. Daha net bir ifadeyle, şiir boyunca ya 'saramıyorum' diyeceksiniz, ya da 'sarmıyorum-sarmam' diyeceksiniz. Bu durumda şiirde bir duruş, bir tavır bütünlüğü sağlamış olursunuz. Umarım meramımı anlatabildim.
Bir başka husus da şu: Bir mısrada Mecnun'un içindeki Leyla'yı göremediğini söylüyorsunuz; oysa hikayede Mecnun'un 'Ben içimdeki Leyla'yı buldum' diyerek gerçek Leyla'yı reddettiğini biliyoruz. Sanatkarın kullandığı malzemenin tarihi gerçeğine sadık kalma mecburiyeti olduğunu düşünüyorum.
Yaşınızı ve tahsilinizi bilmiyorum. Üstelik bu şiirden başka bir şiirinizi de görmedim. Hakkınızda daha geniş bilgiye sahip olsaydım daha serahatle ve selahiyetle konuşma imkanım olurdu; ancak şiirinizin pek de acemi işi olmadığını söylemeliyim. Yine şunu da ilave edeyim:
'Bülbüller gülistâna her seher gelir erken, Gül goncası açılır feryâd figân ederken. Gözyaşım sele döndü ağyâr olup giderken,
Mısralarını yazan bir şairin:
Yüce dağlar aşırıp derde salan ece’de, Adını anmasam da dilimdeki hecede.
Mısraları gibi acemeliklere düşmemelidir. Güzelin yanına çirkini koymaktansa, güzelden de vazgeçmek şair için geleceğe ait en büyük yatırımdır. Unutmayınız şairler bu durumlarda güzelliklerden vazgeçe geçe büyük şair olurlar. Şairin önündeki en büyük düşman aceleciliktir. Ne kadar çok yazdığınız hiç önemli değildir; önemli olan ne kadar iyi yazdığınızdır. Bu yüzden hiç acele etmemek, her mısrayı, her dörtlüğü bir kuyumcu titizliğiyle işlemek sabrını göstermek lazımdır. Size tavsiyem içinizdeki cevheri buna feda etmeyiniz.
Daha güzel şiirlerde karşılışmak umudundayım.
Sevgiler...
cinar39 tarafından 6/19/2009 4:54:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Nemrud isyankâr olup ateşe atmadı mı, Canânımsın dediğim bir pula satmadı mı. Beni yaratan Allah seni yaratmadı mı, Keh-keşânlarmış yerin varamam Cennet yüzlümYüreğine sağlık.Kutladım selaml dost şair.
Kimler icâd etti ki hasret denen belâyı, Çöldeki yanana sor bulmadımı Mevlâyı. Mecnun bile görmedi özündeki leylâyı, Sinemde saklısın sen aramam Cennet yüzlüm.
Yüreğine sağlık arkadaşım. Beğeni ile okudum. Hasreti icad eden çekti mi acaba o belayı?
Selamlar...