Öpülür Silinmiş Yüzlerinden Ten
yitirilmiş düştü geceye düşen;
yosun tutmuş kapıların ardında aldatıcı şeytan sürüklenişi duygularımda canlanırken... fırtınalı bir günün akşamında, yelkenler alaboraydı bal yemiş dudaklarda... çimdik attım kendime ruhum bileşkesini ararken yalnızlığın, ünlü ünsüz sözcüklerin arasında gel gitlerde kutupları aradım, sersemledim aşkın kollarında büyük bir deryaydı dalıp kaldığım; adacıklarında iki yüce dağ ışıksız gecelerde feneri yanan küçük bir koyun uzun kıyısı... gecenin gözleri derin mi derin dağların tepesinde kahveye çalar, dereler akar ovasında, orman içinden başlar pınarı... yosunludur coşkun nehrin çağlayanı maksimun adrenalin kürek çekilir akıntıya bir el tutar heyecan damarlarda öpülür silinmiş yüzlerinden ten |