MEKTUP-1
MEKTUP-1
-bir yaşını doldurmadan vefat eden kardeşime- Merhaba Abdullah, günahsız kardeşim benim Şu anda senin çağında ve yanında olmak isterdim Nedenini hiç sorma, nasılsa anlatacağım Kusura bakma ama seni biraz ağlatacağım Dünyamızın durumu inan pek tekin değil İnsanlığın ahvali senin bildiğin değil Ne gördün ki sen burada, incik, boncuktan başka Onlara bile bir anlam veremiyordun daha Sadece ninni duydun ve güzelce uyudun O kısacık ömründe oldukça huzurluydun Tırmalamadı seni bir tankın paletleri Arkanda belirmedi ölüm siluetleri Ölüm sana bir geldi, hem de ne güzel geldi Ve uçurdu göklere asude bir kuş gibi Girmedi gündemine çokuluslu yalanlar Gizli gizli planlar, açık saçık ilanlar Çevren hiç bozulmadı, daima tertemizdi Ama şunu unutma orası sadece evimizdi Uluslar arası anlaşmalar, ulusal kamplaşmalar Menfaat için yakınlaşmalar, bin yıllık hesaplaşmalar Hiç tesir etmediler sana, fehmin daha daracıktı Anlayışın sadece sevgiye ve şefkate açıktı Bir türlü birbirini anlamaya yanaşmıyor insanlar Önceden düşünendi, şimdi sanki düşünmeyen hayvanlar Bir bakarsın birisi yalnızlıktan çıldırmış Bir bakarsın diğeri burnunu göğe kaldırmış Cesaret edipte kimse söyleyemiyor açıkça Ama insanlar uzaklaşıyor menfaatler odaklaştıkça Dünya ister istemez değişiyor ve globalleşiyor Büzülen dünyada değil renkler tonlar dahi belirginleşiyor Planlama, trafik, terör, kin, nefret ve savaş Dünyamızı kırmızıya boyuyor yavaş yavaş Her gün kurulan dengeler bozuluyor akşama Herkes birbirine soruyor acep nerde aksama Sorunlara çözümü doğru yerde aramıyorlar Bu yüzdendir ki aklı başında bir çözüme varamıyorlar Bir kez düşünmüyorlar, dünya herkese yeter Aydını kara cahil, âlim cahilden beter Yeter ki sıkmaya gör kuvvetlinin canını Hemencecik akıtıyor bin mazlumun kanını Müşterekler unutulmuş hısımlar olmuş hasım Farklılıklar körüklenmiş, fitneler yeni basım Globalleşme dedik ama yararını görmedik Hani birlikte çalışıp birlikte yiyecektik Ayrımcılık, çoğunluklar, azınlıklar, ayrı ve aynı haklar Bütün mesele bir tarafta açlar bir tarafta toklar Emniyette olanlar film gibi seyrediyor öldürülenleri Güldürenler her şartta güldürüyor güldürülenleri İnsani değerler insanlarca insafsızca yıkılmış İnsanların ar damarı pervazsızca yırtılmış Teknoloji, sanayi, ışıklar, uydu, çip, internet İşleri kolaylaştırsa da saadeti getirmedi nihayet Her tarafta zulümler, her tarafta ölümler hüküm ferma Dünya bitevi matem hane, müsebbiplerse karma Nedenler hemen hemen aynı sen öylesin ben böyle Nasıl dilemeyeyim orayı işte gel de sen söyle Biliyorum biliyorum bütün bunlar artık seni sıkıyor Bunları her gün görmekten inan insan bıkıyor Artık bu noktadan sonra eminim beni anlıyorsundur Bunların hepsi maalesef gerçek, umarım inanıyorsundur Ey kardeşim diğer kardeşlerimize anlatma tüm bunları Bari onların bozulmasın hâlihazırdaki sükûnları İhsan POLAT 03.12.1994 İstanbul |
saygılarımla