17
Yorum
0
Beğeni
4,7
Puan
1944
Okunma

Lâle boyun bükünce
Toprağa gölgece
Bir dilenci düşer altına
Şemsiye olsun diye cüretkârca
Noktalanmış cümle içinde
Gizlenen virgüller
Yutkunmayı unutunca
Dile gelir söylenmemiş tümceler
Tambur taşlarının ağırlığınca
Şakır bülbül gibi sevdasını kayıplarına
Kambur efendi çalar
Hüzünlü, nasırlı parmaklarıyla
Satar, vurur küflü tellerini alıcısına
Beyin ur’a gebe, gönül ır’a telaşlıca
Hüzzam, rast, nihavent fasılları
Dostlarını arar düşman çatlatırcasına
Mısır patlar da, ar namert gezer yollarda
Cüzzam cüzdana yapışır, tam(v)bur kamburlaşınca
ayşe yayman
babam hep derdi ki; önünde gereksiz yere virgül gibi eğilenden kork, dikkat et şefaatlerinden vazgeç, mezarından taş çalmasınlar*
5.0
92% (12)
1.0
8% (1)