AGOP'UN DUASIGün dönümüne yenik düştü sevda muştusu Kalmamıştı korkulardan yağız atın kuşkusu Selamını iletmekti yıldızlara harman yerinde İkindi selasının yankılarına kader derinde Gül yüzüne bakamadı şıkırdadı beşi bir yerde Yarin fistanına sevda düştü gece gizlice Seyrüseferin ardından koştuk uzun yollara İhaneti kavurduk ve savurduk acı yıllara Her kim ki zulmün meydanında çember çevirir Zurnayı çaldıkça kel görünür takke yana devrilir Yarin koynundaki yılan bile edayla bakar Sepetçiler kasrında her gece alemi yıkar Mehir istedik verdi gül yüzlü bir gardiyan Pos bıyığında selam durdu yalana zaman Geri dönüşlerin yankısında ayaklandık ya biz Hani savcı, hani hakim, hani mübaşir hepsi ikimiz Meğer sana seni anlatmak kadar zormuş sensizlik Budur, beni yakan, topaç çeviren o sessizlik Bodur boyuna rağmen Dünya’yı kucaklıyorsun Ben diye her gece düşünde gölgeni bıçaklıyorsun Sıska ilmekler attık bakir sabahlara keseden Dönüşsüz sokakların köşebaşını tuttuk hisseden Gel demiyorum, git demeye gücüm olmadı ki hiç Altın boynuzumu tavan arasında saklıyor Haliç Mahzun bırakma masum inanışları kendinden Dövmeleri sildirme yanı veren bedeninden İşte budur bir minarenin dibinde Agop’un duası Doldur dedikçe boşalıyor fakirin kumbarası Her insanın boynunda incidir sevmek sevilmek Onu dizmekte birincidir yar ilmek ilmek Kenarında, kıyısında dolaşıyoruz ya böyle aşkın Dolaşmayanlar izlemekten her gece düşüyor şaşkın Dolayısıyla yüklüyoruz ayrılığın suçunu kapkara bir kumruya Şişiyor ekmek olmadan teknesinde zevk hamurunda Maya Gelip geçiyoruz zamanın içinden zaman geçmiyor Yar badeyi felek sunmadan saadetle içmiyor |
En çok da bu kısmını
"Kenarında, kıyısında dolaşıyoruz ya böyle aşkın"
Dolaşmayanlar izlemekten her gece düşüyor şaşkın
AGOP'un adına AMİNNN dedik :))
Sevgiler