Güneşe Küsen Çocukluğum
Güneş,
Bulutlarla oyun oynayan yaramaz çocuk. Su bencileyin kırılgan. Tuz, Gizlenmiş denizlerin içine, Saklambaç oynuyor balıklarla. Benim hiç bulutlardan oyuncağım olmadı. Ne çinden geldi oyuncağım ne maçinden. Şımarmak sözcüğünün anlamını, Sözlüklerde okudum yıllar sonra; Ama hâlâ iyice kavrayamadım. Hiç saçlarımı taramadı rüzgâr, Koşamadım uçurtmanın önünde. Gökyüzüne bakamadım gözlerimi kısıp. Her akşam, Hayalerimi bir çıkın içinde duvara asıp. Hüznüm yüreğimde saklı uyuya kaldım. Kimseler bilmedi mahzunluğumu. Bir kenardan seyrettim şen şakrak çocukları. Onların bisikletleri vardı. Benim naylon papuçlarım. Bir de sıfır numara kesilmiş saçlarım. Şükür sağlamdı ayaklarım. Gün yanığı yüzüme, anamdan gayrı kimse bakmazdı. Akşamları anamın göğsüne dayardım başımı. Anam yetimim diye ağlardı. Yazları sabah olunca, İçimde hüzün, sevinç harmanı. Kargıdan atıma biner, Girindirez deresine çimmeye giderdim akranlarımla. Yaptığım tek yaramazlıktı anlyacağınız, Göbetlerde ıslanmak, Güneşin bağrında yanmak. Yine de güzeldi çocukluğum, anamın kokusu. Anam doldururdu içimdeki boşluğu. O zamanlara dair tek yandığım, Güneşle arkadaş olamadım. Bulutlarla oynayamadım. Oysa hepsine yıldızlar kadar yakındım. O demlerde topraktı en candan arkadaşım. Ben toprağı hiç kıskanmadım. Gün geldi belendim tozuna. Gün geldi avuçladım. Koşarken kargıdan atımla, Bağrına yaralar açtım. Düştüm, Üstüm başım toz toprak oldu. Açıldı dizlerim, acıdı avuçlarım. Kimseden utanmadan bağıra bağıra ağladım. Hiç gülmedi bu hâlime toprak. Gerçek dostum kimmiş anladım. Şimdi, Ne güneş bulutlarla oynuyor. Ne tuz saklambaç oynamayı biliyor. Kargıdan atım topal. Çocuklar derelerde çimmiyor. İlaçlı havuzlarda esir hayalleri. Hiçbiri toprak kokusunu bilmiyor. Benim babam, akşam olunca eve gelemezdi. Onların babaları da onlar uyuyunca eve geliyor. Anakra,07.06.2009 İ.K |
alkışlıyorum
beğeni ve sevgimle çok