Hayat Arkadaşı
Hayat arkadaşını uğurluyordu
tekerlekli sandalyesinden kalın gözlüklü kadın şişkin gözleri kızarmış yağmurlu bir cumartesi Ekim ikindisinde söyleniyordu konuşmakla bağırmak arası anlaşılır gibi değildi söyledikleri hayat arkadaşını uğurluyordu sanki içi tükeniyordu Cami avlusunda kalın gözlüklü kadın yağmurlu bir Ekim ikindisinde son seslenişiyle başını sallıyordu elleri dizlerinde Gözlüğünün camları buğulandı ruhu yorgun bedenini sandalyede bıraktı son vedasıydı onun bu son vedasıydı eşiyle kol kola gidiyorlardı nikah masasına Nikah memuru sordu: “-Onunla evlenmeyi kabul ediyor musunuz” “-Evet”dedi smokinli damat. Hoca sordu: “-Hakkınızı helal ediyor musunuz” “-Helal olsun” dedi hep bir ağızdan avludaki cemaat Bir flaş patlaması hızında geçti beraber yaşadıkları upuzun hayat. Mehmet Akif Tiryaki |