8.
Zamane insanları başı bildik salmıştır
Her ne geçmiş eline, cümlesini çalmıştır Haram yer, fayda etmez; beti-benzi solmuştur “Miskin adem oğlanı nefse zebun olmuştur Hayvan, canavar gibi otlamağa kalmıştur” Bir renk ile boyanmaz, ruhu boştur; inanmaz Mide telâşındadır; ne bulsa yutar, kanmaz Ateşe düşer yanmaz, suya düşer ıslanmaz (!) “Hergiz ölümün sanmaz, ölesi günün anmaz Bu dünyadan usanmaz; gaflet önün almıştur” Bebeler meme emmez, çocuklar ata bilmez Avratlar dik kafalı; er önüne eğilmez Emirler zulm içinde, âlim ilme sarılmaz “Oğlanlar öğüt almaz, yiğitler tevbe kılmaz Kocalar taat kılmaz.. sarp rüzigar olmuştur” Atlas giyen şüphede yoksulların çulundan Ahfad ayrı dil çalar; ebeveynin dilinden Dört el sarılır, geçmez; dünya kıyl ü kâlinden “Beyler azdı yolundan, bilmez yoksul halinden Çıktı rahmet gölünden, nefs gölüne dalmıştur” Gün görmedik şıvgındım, koparıldım dalımdan Ne ünden fayda gördüm, ne bir yardım malımdan Dört fakir omuzlayıp, götürürler salımdan “Yunus sözü alimden, zinhar olma zalimden Korkadurun ölümden; cümle doğan ölmüştür” Hünkâr DAĞLI |