Yalnız çakıl taşları
Kumlar dokundukça yaralı yüreğimize
Beton içimizde ayrık otu Ayrışmalar Görselliğin sarhoşluğunda Penceresini açmış darağacı Dokunması yasaktır insanların birbirine Kum denizinde Bir çakıl taşı yalnızlığı Şehrin ezberini bozar her açılan sayfa İmgeleri kaldırımlar nehri Ay kiraz dudaklı Mıhlamış sırtına kızılımsı hikâyeleri Sandığımda özgürlüğe hasret beyaz güvercin Mektupları gelir kurşunların Kuru bir sestir beton binalar Ben köyümün şahmeran deresini özlerim. Sevgi çilek ağlayışında Yangını ıssızlıktan kaçkın Rivayettir ki eksik adam Baykuş bakışlı Koridorun sonu çiçek bahçesi Çağlar kınalı derelerim Açılan her pencere betona gömü Yalnız çakıl taşları birikintisidir şehirler |