Hissetmedin mi hiç sen.
[
Hüsranla doldu gönlüm, gittin de gelmedin sen, Hicrân_a ağlarım ben,hisssetmedin mi hiç sen, Gel mehtabım yeter gel, aşkında yandığım gel, Hîcrân_a ağlarım ben, aşkınla yanıp dururken. Hissetmedin’ mi hiç sen, Hissetmedin’ mi, hiç sen. ey, sevgili, hasretiyle, yanarken özlediğim, gecenin yarısını çoktan geçti de zaman, ama şu uyku tutmayan gözlerim, sisler sarmış tavanın sisleri arasında, dolaşır durur,biliyor’mun sen, durmadan,durmadan neden dolaşır biliyor’mun, çünkü aklımda sen,gözlerimde sen varsın, ama aslında yoksun her zamanki gibi, gittin de bir daha gelmedin de sen. Şimdi sanki konuşuyorsun, o sislerin arasından, bekle bekle diyorsun, bana gelecekmişsin gibi, ama ! bir ömür geçti sen ey sevdiğim aradan, sen geçen zamanı, hesaplayabiliyor’musun, ben sayamaz oldum,ve hesaplayamaz oldum, iyi bak,bak sevdiğim o sislerin arasında iyi bak, tıpkı benim sana baktığım gibi bak, yaşlandım artık, yıllar geçip giderken, ve sense hala yoksun,gittin de dönmüyorsun, oysa vuslat yakın, biliyor’musun, ara sıra çalınır oldu, bizim de kapımız, sorulur oldu, ezrail tarafından arasıra hatırımız, benim de içimde bir korku var şimdi tarifsiz, yapayalnızken ya çalınırsa, ya çalınırsa,son defa olarak şu gönül kapımız, demezler mi,ertesi gün yoklamaya gelenler, belliydi böyle olacağı, yazık oldu şu zavallıya, yapayalnızken ezrail varmış,onun yanına da, almış bu zavallının canını, demezler mi,demezler’ mi sonra, demezler’mi, gelin toplanalım, eşi dostu kim varsa, götürelim şunu garipler mezarlığına gömelim şunu,kara çukurdan mezarına, demezler mi şimdi bana, Ölmek istemiyorum, sevdiğim sen yokken, gel artık çalınmadan, şu gönül kapımız. alınmadan canımız gel artık, ey sevgili. Ayüksel Şanlıer 15 Mayıs 2009-05-15 Antalya. |