DAĞ KÖYÜŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Tayin dolayısıyla Erzurum’da bulunmuştuk
Oradaki hayatımdan bir kesit. Fotoğraftaki asma köprü, anayola ulaşmak için kullanmak zorunda olduğumuz Aras Nehri üzerindeki köprüdür.
Yimiiki saatlik yol, nasıl geçerdi bilmem,
Öyle sıkıldım ki, hafızamdan silmem. Vardık Erzurum’a, bindik köy dolmuşuna, Sallana sallana çıktık köy yokuşuna. Burası da neresi! bir dağın başı, Eldeki poşetleri zorlanarak taşı. İnsanlar yaşıyordu kırk hanede, Sağlık ocağı altmış beş kilometrede. Elektrik kesintiliydi, suyu taşıma, Ah! neler neler geldi başıma. Ekmek evde yapılır, çamaşır eldeydi, Hayatım bin dokuzyüz ellilerdeydi. Hasta oldum çıkamadım yokuşu, Engel oldu yolların çöküşü. Bir at imdadıma yetişti, Allah’ım bu nasıl bir işti. Şartları ağırdı, yaşamı zor, Hiç kimse görmedi bizi hor. Elemi gitti, anısı kaldı, Beterin beteri vardı. |