GECE YÜRÜYENLERGece vakti, güneş toprağa küsmüşken Günün son demleri, ay yerini almışken Derinden ayak sesleri, hiç gelmeyecek gibi yaklaşırken Onların gölgeleri ruh gibi silüetleşirken Gelişleri tören gibi, hazırlanırken sokaklar Onları bekler gibi camlardaki pervazlar Musikisi gönüllerin, geçişleri; orkestrası kaldırım taşlar Nisan yağmuru misali, ani ve sert bastıran adımlar Onlar gecelerin kahramanı, her insanın kendisi Avizeleri ay, kristal yıldızlar hayallerin ötesi Kırmızı halı gibi serilir sokaklar umutların perdesi Gece yürüyenlerin memleketi varoş sokaklar abidesi Cadde canlılığından kaçar, ölü karanlığa sığınırlar Taşra sokaklar kucaklar onları sanki mezarlar Göğü mavi değil siyah sevip bakarlar Sokak ışığında yatar gece yürüyen adamlar Baykuşa akraba, serçeye küskündür Siyahın içindeki duygular üzgündür Dipsiz kuyulara sarkıtılan aşklar sürgündür Ufuktan geçerken, gece yürüyenler süzgündür Gidişleri veda, doğan güneşe merhaba Ertesi gece başka hüzün bambaşka ceza Şafak kadar ömrü dönüyorlar cansız cana Gece yürüyenler sevdalı, ertesi dolunaya Vaha-i Bedevi |