Annemin Elleri
Çırpınır çileleri harmanlama yolunda
Harabe umutlardan derer gülleri Güneş yanığı yüreğine dokunduğunda Acı acı gülümser, gül annemin elleri Doğu Karadeniz’in hırçın rüzgarı Esip kavurunca yüce yalçın dağları Baharın kokusuna uyanınca ovalar Dinlenmeler bitti der, der annemin elleri Sabah şafak sökmeden kalkarak uykusundan Güne başlar her gün, dört rekat aksatmadan Huzur dolu gönlüyle dönünce namazından Mevla’ya yalvar yakar dil annemin elleri Bölük pörçük mazide buluşunca hayaller Damla damla bir pınara dönüverir gözleri Hasat zamanı gelince olgunlaşan başaklar Misalidir, çile mevsiminde, can annemin elleri Kulaca dağlarının yamandır kar ayları İnat eder, geçit vermez, taşlı toprak yolları Beyaz karanlıklar sardığında bizim elleri Mahzun mahzun gözlerde yaş annemin elleri Alev alev ayazlarda kapanınca evlere Köyümün türküleri düştüğünde dillere Yeniden yaz sevdası dolunca gönüllere Kül altında yel bekler, kor annemin elleri Bülbülün gül hasreti tükenmezmiş bilirim Ezelden ebede dek sürer durur görürüm Gül oğluyum bülbülüm, gülüm annemdir benim Onsuz olamayacağım bir yar annemin elleri 31 Mart 96 Ankara Selim Gül |