GECE! İSTANBUL
Gece!
İstanbul yine değişmiş Makyajını tazelemiş bir fahişe gibi Kıpkızıl bir sessizlik gömülü ay ışığında Deniz yine kendi arzusunda Sokaklar bir ürperti barındırır göğsünde Gece! Şeytanın kızı yine dans ediyor Köpekler yine sinsice havlıyor.. Ve kan damarda kırık bir yol gibi dolaşıyor vücutta Şehvet yine tepede bekliyor Ölüm her an kudurgan bir köşede giz Gece! Siciller kirli Çöker karanlık bıçak gibi insanların sırtına Rapt ediyorum beynime saklı kalanları İstanbul gece feleksiz,hışırtılı,öfkeli Ve ayrıntıların da bi o kadarda sessiz Vahşi sahte kırıntılı görüntüsü............Gece! (Eskiden senden kalan sancılara gebeydim Şimdi istanbul un kahpeliklerine gebe bir yürek ) (28-04-2009) |
İstanbul yine değişmiş
Makyajını tazelemiş bir fahişe gibi
Kıpkızıl bir sessizlik gömülü ay ışığında
Deniz yine kendi arzusunda
Sokaklar bir ürperti barındırır göğsünde
Karanlıklar çok kirlilikleri örter, gizler ve içinde barındırır her rengi...
Şair, gönül gözü ile baktığı zaman, farklılığı görür, hisseder ve gözüne çapak gibi batar her çirkin, sakil duran gözledikleri.
Zaman zaman acıtır içini bu kadar olumsuzluklar, haykırır iç isyanlarını, özünü akıtır kalemine, ırmak olur akar gönülden gönüle...
Şiir tadında okudum şairim...Özlediğim Istanbul'u, terk ettikten 6 yıl sonra geldiğimde, bıraktığım gibi bulmadım. Daha da kötü bir renge bürünmüştü...Üzüldüm, içim sızladı, "onca özlemlerim hep boşaymış" desem de, ben yine de özlüyorum, büyüdüğüm ve ardımda anılarımı bıraktığım dünyanın "gözbebeği" şehrime...
Ah, İstanbul_umm, ahh!...
Özlettiniz şairim sizde bakın ...
Tebrikler kaleminize. Esinleriniz daim olsun...
Yüreğinizden sevgi, yüzünüzden bahar gülüşleri eksik olmasın.