MARDİN
Yandı, düştü gecenin kör karanlığında Mardin
Kor gibi yakıldı yüreğimiz Feryatların, ağıtların içimize işledi Ve düğümledi boğazımızda hıçkırıkları Bir töre, bin ölüm ve hayal kırıklıkları Düştü yangının üstüme Mardin Hangi töre emreder öldürmeyi Hangi din? Pusuda yatan çakallar Katlettiler kardelenleri Daha doğmamış üç ayrı bebeği, annelerini Yüreğimizi dağladın Mardin Kor gibi yaktgın umuda uzanan düşlerimizi Ve tükettin yarım kalan gülüşlerimizi Nasıl bir canilik bu Nasıl bir cahillik Nasıl bir vahşet Allahım aklım gitti akıl fikir ihsan et Düğün evi ve 44 toprağa düşen fidan Cehalet ibret olsun Böyle kine, böyle hırsa, böyle vahşete Böyle Töre’ye Lanet olsun, lanet olsun Şimdi düşünüyorum da şöyle bir Saplanmasaydı karanlığın hançeri Yurdumun aydın geleceğine Silah tutan eller kalem tutsaydı Ve unutsaydı çocuklar zalimliği, ölümleri Devam etseydi keşke kitapların gül kokusu Yayılsaydı en ucra köşelere Ve benim toprağım diyebilseydi o topraklara Ağalığın pençesinde kalan köylü Şimdi soruyorum size Kurban gider miydi kardelenler Böyle çağdışı vahşete?... Hüzün Yücel 5 Mayıs 2009 TRTV Haber Merkezi |