HOŞGELDİN
HOŞGELDİN
İstanbul’a hoş geldin yağmur. Haber verseydin, karşılardık seni. Toparlardık Kent’in dağınıklığını. Hazırlıksız yakaladın bizi. Biz neyse de, Kent’i döverken iri tanelerini kullanma ne olur, Kullanma ki, Yanmasın canı İstanbul’un. Keşke… Keşke aşkı dövseydin İstanbul yerine... Bilirsin adres sormak gibi alışkanlığı yoktur aşkın. Dur… Hemen gitme ne olur. Kokunu bırak bize, bir de ıslaklığını. Tanelerinle yazı yazmamıza izin ver gökyüzüne. Yüreklerimize imza atanların isimlerini yazalım. Güneş’i alnından öpmeyi öğretmeden bize, bırakmayız seni. |