Yiten... (anne...okumayacakmısın...?)
Daha başlamadan biten bir adamın aynadaki yokluğuyum ben,
Mevsim bahar olmaz bir daha Erteledim tüm sevinçlerimi, Ve bir daha belki de hiç görmeyeceğim, Çocukluğumda kalan o içten gülmeleri... Kanadı kırık,kimsesiz yiten bir adamın nasır tutmuş elleriyim ben, Yüzüme bakmasın kimse utanırım kendimden. Yedi kat dibinde kalmışım çıkamıyorum o yerden, Sırtım hep hançer izi, ellerim kelepçeli, Yüreğim acı acı kanıyor şimdi... Ölüme terk edilen sefil bir adamın, Muhtaç olduğu bir dile umudum ben, Bir parça bile umudu olmayan, Deva olduğum onca insanın gülen yüzüne rağmen, Hep yarım kalmışlıklarla bakıyorum dünyaya, Ağlıyorum gözyaşlarım, Gözümde birer hüzün tanesi.... Her kavgada yenilmiş, İhanetle süslenmiş, Ve Hızır’ın bile yetişemediği sıkışan kulun, acı dolu hatırasıyım ben, Anılarla avutuyorum çocuk kalbimi, Ki anılar da yaralıyor hiç gülmeyen bu hüzünlü çehremi... Herkesin unuttuğu ama hiç unutmayan o yitik şairim ben, Engin´e söylerim derdimi, anlar mı ki bilmem... Yazarım herkese hayatı, insanı, aşkı Ve kimseni bilmediği o uzak yerde ölüyüm ben, Anneme de söyleyin ne olur, Bir gün bile mutlu olamadım ben... |
Hatırlanan zaman önce ezilen bir köpeğin can çekişmesini görmüştüm.
Şimdi sözcüklerinde can çekişen duyguları görüyorum.
Sözcüklerle iyi oynaşıyorsun genç adam.Ölüm şairine saygıyla.
snncn tarafından 5/7/2009 1:00:50 PM zamanında düzenlenmiştir.