şimdi mi?
süpürmeli kapı önünü..
iklimin müsait olduğu güneşli bir sabahta mesela.. kış’ tan kalan o beyaz ve gri dumanla yüzüme bulaşan lekeyi ilkin.. üşüyen parmaklarımın uçlarındaki aşk’ ın izini sonra.. sırayla olmalı hepsi.. saçlarımın karışıklığına takılmamalı hiçbiri, ayrı durmalı, çözülerek bir yumak gibi gitmeli ötedeki sokağa.. böyle betimlemelere de takılmamalı o vakit! dümdüz, gördüğün kadar, anladığın kadar geçmeli hayat.. uyanmalı,çalışmalı,sevişmeli,yemeli ve gene uyumalı, sıradan olmanın kıymetini bilmeli,anımsamalı çocukken istediğin basit şey’ leri, herşeyi ŞEY diye anlattığın yetersiz ama sıradan huzurlu geçmişi.. bir tüp çukulatayı özlemek ve yahut leblebi tozuyla boğulurken nerdeyse, yemeye devam ettiğin gibi asılmalı hayata..o kadar özlemeli, o kadar istemeli.. nereye çarptığını bilmezsin ya kolunu bacağını, bir anda görürsün o morluğu hani? o kadar şaşırarak ve o kadar olağan.. ne büyüterek, ne eksilterek. olduğu kadar..her ne oluyosa şimdi! |
saygılarımla