4.
Benden bunca zaman sonra geri kalan hiçmiş gibi
Yakın varıp eriştiğim, uzaklara kaçmış gibi Hep geriye dönmek ister güya gitmek güçmüş gibi “Geldi geçti ömrüm benim; şol yil esüp geçmiş gibi Hele bana şöyle geldi; şol göz yumup, açmış gibi” Ya bu kısa gelen işte, hesabımız kabarıkdur Bunda sen uyursun amma muhasipler uyanıkdur Eni sonu bir fâniye bekâ isteyen alıkdur “İş bu söze Hakk tanıkdur, bu can gövdeye konukdur Bir gün ola çıka gide; kafesden kuş uçmuş gibi” Vermesen de bedenini altun, gümüş ya inciye Bu pazarlık kat’i durur, geri kalmaz ikinciye Vakt olur sana sormadan teslim ederler sinci’ye* “Miskin adem oğlanını benzetmişler ekinciye Kimi biter, kimi yiter.. yire tohum saçmış gibi” Anlayanadır lafımuz, duymayana yoktur sözüm Gönül gözü görmeyince, buz keserken arsız yüzüm Tefekkürün şiddetinden; olan aklımdan öksüzüm “Şu dünyada bir nesneye yanar içim, köynür özüm Yiğid iken ölenlere; gök ekini biçmiş gibi” Şol aklınla ölçüp-biçip sen bu sırra erdün ise Ta içerden tevbe eyle bir günaha girdün ise İyilekle, sevap durur, -ne götürem- derdün ise “Bir hastaya vardun ise, bir içim su virdün ise Yarın anda karşı gele; Hakk şarabın içmiş gibi” * - sinci : mezarcı Hünkâr DAĞLI |