ŞAN BİZE YAKIŞIR
ŞAN BİZE YAKIŞIR
Plevne’de kan kokar, can dayanmaz Askerimizin kanı, burun tıkanmaz Plevne’de şan kokar, laf dayanmaz Askerimizin şanı, can sıkılmaz Abdulhamid acı çeker “Yıldız” ‘da Bırakın gideyim evlatlarımın başına Bırakmaz kansız vezir Mithat Paşa Kuşatma var; Paşa’nın feryadı duyulmaz Açlık bir yandan, soğuk bir yandan Mühim değil bunlar; ayrı kalmak yardan Vatan için ayrılmak can sıladan Hiçbir vatan evladından umulmaz Bilir miydin Paşam; Tuna’nın geçileceğini Askerimize taarruz emri verilmeyeceğini Düşmanın tünelden arkaya geçeceğini Tamam, ama buna göz yumulmaz Kahpe Bulgar, ekmeğimizi yedin Zorda kaldın, âmânı bizden diledin Plevne’de düşmana “gel” dedin Söyle bize nasıl yürek vurulmaz Düşman geldi ki yüz elli bin kişi Bizim ordumuz aşmazdı kırk bini Çembere alındık, iletişim kesildi Artık bunun akıbeti sorulmaz |