BİR TEL ÜZERİNE SOHBETSohbete bir konu olsun, sözler dönsün deryaya, Hatıralar eşildikçe, demimde öz kokarsın! Yüze döker yâr zülfünü, gönlüm dalar hülyaya, Girmeyelim o fasıla, bağrıma köz sokarsın! Biz işleriz her cevheri; bakır, gümüş, demiri. Ehil elde biçimlenir, bilim onun âmiri! Tabiata yarar ise, baş üstünde mahiri. Dualara köprü kurup, kışları yaz edersin. Sesim alıp ilden ile direklerde gerilir. Işığını takip etsem, göletlere varılır. Fabrikada umut diye, makaraya sarılır. Ter dökene yol olursun, eline uz katarsın. Marangozun keseriyle, eve dama çakılır. Binalara omuz verip, üzerinde yatılır. Memleketi muta saran, çelik halat bükülür, Köylerime ışık taşır, sevince haz sokarsın! Tasarrufun insanlarda, niyetiyle çekilir! Sınırlarda mayınlarla, diken diye serilir. Kimi vakit mahpuslara, özgürlüğe dürülür! Suratları perdeleyip, hasrete göz dikersin. Erdemoğlu fayda varsa her mevzuya girilir, Yaradanın bir izniyle, cansıza can verilir! Kâh neşeli, kâh hüzünlü, şu gönlümde burulur! Bağrı yanık ağaç titrer, elime saz olursun. Salih ERDEM 03.08.2006 04:00 10.04.2007 20:40 / AYDIN |
Bağrı yanık ağaç titrer, elime saz olursun. "
Tebrikler...