Kurtul(a)mamGüneşe uzak bir gün daha… Havada rüzgarın,yalnızlıktan keskin uğultusu, Ve bedellerini ödeyemediğim sancılı ayrılıklar… Karanlıktan,yalnızlıktan,ödenmeyen bedellerden kurtulamıyorum… Benim sanki koca evrende hüznün emanetçisi, Benim birtek kalabalığın ortasında terkedilmiş ihtiyar, Benim,benden en uzak,en düşman,en yabancı… Kendimden kurtulamıyorum… Bir ormanın en kuytu,karanlık yerindeyim… Isırgan otları var avuçlarımda… Güzel bir çiçek alıyorum yerden,üstüne basmışlar… Üstüne basılmış yetimliğim var… Ve öksüz bedenimden kurtulamıyorum… Dilimde aynı şarkı,aynı ev aynı dünya… Farklı olan yalnız benmiyim? Farksızmıyım yoksa ottan taşlardan… Fukara hislerim,dökük gülüşlerim,ve çürümeye yüz tutmuş yüreğim… Aynı anlardan,farklılıklardan,sahte gülüşümden kurtulamıyorum… Kırık aynamda eskimiş çirkin yüzüm… Bu yaşlı gözlerimi gülüyordu birzaman… Fedakarıyım ömrümün,merhametin çocuğu.. Bu duygusal adamdan kurtulamıyorum… Mezarlar görüyorum,üzerinde böcekler… Babamda toprak oldu,sızlıyorum yürürken… En sevdiğim adamdı babam… Hiç tanımadığım,hiç öpmediğim,hiç koklamadığım… O yüzden çiçekler ekiyorum bulduğum her toprağa, Babam koksun diye, Ciğerlerime babam dolsun diye… Mezarlardan,babamın o acı yokluğundan kurtulamıyorum… Ne çok şeyi özlüyorum,ne çok yazıyorum,ve ne çok yaşyorum… ENGİN rüzgarlara söylüyorum söylenmemişleri… Dilimin ucunda yitip giden,dünde kalan sözlerimi… Ve keşkelerden,pişmanlıklardan,bu umutsuz umutlardan kurtulamıyorum… Sürgünüm,yorgunum,kırgınım… Asırlardır kanıyorum… Kayıp giden sevdiklerimin yokluğundan kurtulamıyorum... |