ERZURUM
Derdini bilip de burda yazanı
Dostunu unutma bil sen Erzurum Yüzüne gülüp de kuyun kazanı Bunları da böyle bil sen Erzurum Palandöken yaşlı gözle ağlıyor İki bin on bire umut bağlıyor Tortum da şelalen durmaz çağlıyor Bunları da böyle bil sen Erzurum Ovanda yetişir bağ ile bostan Cumhuriyet cadden dillere destan Kimse konuşamaz mertlikte üsten Bunları da böyle bil sen Erzurum Güzelim etrafın tarih kokuyor Müezzinler bin bir hatim okuyor Gelin kızın sende ihram dokuyor Bunları da böyle bil sen Erzurum Dağların eksilmez ben beyaz karı Davul çalar dadaş oynar baş barı Mert yiğidin bilir yoklukla varı Bunları da böyle bil sen Erzurum Tabakhane çeşmen durmadan akar Hiçbir yerde olmaz sendeki vakar Hanımların artık oltu taş takar Bunları da böyle bil sen Erzurum Gurbette yaşıyor onca dadaşın İçinde bulunur kavim gardaşım Sende dertlerinle oldun sırdaşım Bunları da böyle bil sen Erzurum Kenan’ın yazsa da sende fark etmez Sendeki olanı yazmakla bitmez Güllerin kurumuş bülbüller ötmez Bunları da böyle bil sen Erzurum |
Çook çok uzaktayım senden ERZURUM´um,
Hem sana, hem vatana IRAK,
Gözden IRAK,gönülden IRAK,
Ama sen canım yurdum,Tazegül köyüm, Kandillim,
AŞKALEM,NENE HATUNLARIN,KAZİM KARABEKİRLERİN,Cemillerin
Dursunların yurdu,çilogillerin ocağı,
Gözümden IRAKSIN belki ama,
gönlüm hep sende,seninle
Seni anıyorum,senden aldığım canla,toprağınla taşıyorum,
Şu çekilmez gurbet akşamlarını,
Yine senli günlerde,seninle yaşıyorum
Meltem Çiloğlu
Münih 2004
Yüreğinize kaleminize sağlik,hasret giderdim bir nebzede olsa,gurbet ellerden dadaşlar diyarı yurduma hasret kokulu selamlar.Saygılarımla