...............
bir bulanık karanlıktır çöker üzerime
gayrı kaldıramam gücüm yetmez serpilir en derin köşelerine yalnızlığımın bir tutam yıldız olur gözlerin, ulaşamam avare duruşlar gölgelenir köşe başlarında ayak sesleri korkak ilerler serenatlar kayıptır ıslıklarda sen… sen yine yoksun yüreğim bir garip serzeniştedir şimdi hayalin durur heyulasında yalnızlığımın öyle kaçamak öyle yalancı ortasında gecenin nergisler açılır salkım saçak sen… sen hala yoksun anlatamam mecalim kalmadı tükendim işte sen orada umursamaz bakışlarınla duruyorsun ayışığı altında ne de güzelsin saçlarına yıldız düşmüş bu kahrı çekecek gücüm kalmadı çıkamam yitik masallardan sen…. Sen hala yoksun nedendir şikayeti anıların küflenmeye yüz tutmuş geçmişim neden canlanır olur olmaz bilmem ki sabırlar içerim kadehler dolusu yine de olmaz hayalin tükendiği yalnızlıklarda yine de sen çıkarsın karşıma kurtulamam döner düny abaşşım döner kulaklarımda sesin bir büyük işkencedir dolaşır ayaklarım uzar mesafeler çıkmaz sokaklara girerim kaçamam senden sen … sen hala yoksun karanlık bulandıkça bulanır umut kalmaz ışıktan çareden umut kalmaz büyüdükçe büyür yalnızlığım kirlenir hayalülkem ağıtlarımla sen… sen yine yoksun şikayetim cevap almaz kaçıncı boş döner ellerim yıkarım adına kurduğum sarayları ölürüm kahrımdan ve sen karanlığın ötesinde gülümser gibi durursun saçlarında yine yıldızlar bakışların yine umursamaz sen… sen hala yoksun tükenir sabrım durur dünya başım durur vurur inadına yüreğim bir deli rüzgar olur savrulurum hüzzam şarkılar tutturup da sonunda ne kadar bulanırsa karanlık o kadar büyür yalnızlığım o kadar büyür aşkım sen… sen zaten hiç olmadın ki… yokluğun bir amansız türkü dudklarımda bir yarım kalmış mısra ağlamak ne zordur yarınlarnda hasretin ne ağır oysa var olan tel şey yokluğun şimdi şiirlere seni sığdırmaya çalışmanın utancındayım bir ayrılık türküsüde bir garip hasetin ellerinde tutsak oysa var olan tek şey yokluğun ellerin ayakların kaybolup gider bir rüzgarda sesin şebnemler düşerken güle ille de gözlerin BERİA ille de gözlerin tutup çıkarsam yokluğundan aydınlanır dünyam oysa var olan tek şey yokluğun dağların gölgesi büyük olur büyük aşkların hasreti büyük söyleyemem hasretimi aşkımı dökemem mısralra sen ordasın hala umursamaz bakışlarınla kahreder aynlar mahkemelerde mahkum kalırım zindanlarda mahpus oysa var olan tek şey yokluğun onu da çalamazsın ya dağılır sisleri karanlığın yokluğun kar etmez gülüşün incitmez ruhumu yokluğunda ölmem ya bir ulu çınar devrilir kalır sereserpe kolları gör nasıl ağlar yalnızlık susakalır gece saçlarında yıldızlar gör nasıl dökülür avuçlarıma bakışların kalakalır gecede yapayalnız yoklunda ölmem ya bir ateş düşer ortasına karanlığın nasıl titrer gölgler nasıl korkar bakışların umursamaz olsa da ne kadar ordtasında yalnızlımın gör bak yüreğim nasıl atar yokluğunda ölmem ya durma git gidişin alamaz yokluğunu hadi git… bakışların kalakalır gecede saçlarına düşer yine yıldızlar gülüşün yine aklımda kalır yaşar yine yalnızlığımda yokluğun yokluğunda ölmem ya SEN SEN YİNE YOKSUN VAR OLAN TEK ŞEY YOKLUĞUN ONU DA ÇALAMAZSIN YOKLUĞUNDA ÖLMEM YA |
buram buram emek ,sevgi ve de acı kokan dizelerinizi gönülden kutluyorum...
kaleminiz susmasın...
saygı ve selamlar...