SIR AŞKIMGünlerin inadına ayları, Ayların inadına yılları tüketti sır aşkım Açılamadım. Ne sen fırsat verdin buna Ne de ben cesaret edemedim bu doğruluğa. Kaçırdığım güzelliğe gözlerimi kaparcasına Kaçtım; daldım, çirkinlikler içinde boğulmaya. Oysa ne çok sevmiştim seni de... Söyleyemedim işte! Belki çekindim, belki utandım. Çünkü, sen benden yaşça çok ufaktın. Kesemedim önündeki yolunu Ama aynı zamanda da, kesemedim yokluğunu. Geceler boyu çizdim hayatımdaki resmini. Sensizliğini örttüm fırçalarımla Kahrolduğum gecelerde, keşke, keşke dedim. Belkide dedim; bu kadar büyük sorun değildi bu. Kös kös oturmuş, kaçırdığım mutluluğa Şimdi ağlıyorum körü körüne. Ey tualimdeki sevgili, sana sesleniyorum. Yüzünü görmeye kaç zaman kaldı. Bu ayrılık, bu hasret nereye kadar? Geri dönüş yok biliyorum. Yıllar dahada uzaklaştırdı seni benden. Olmaz artık diyorum zaten. O zaman düşünemediğimi tekrar düşünsem. Yok yok ... Şimdi ben neye yanıyorum biliyor musun? Keşkelere düşmenin faydasızca bana verdiği acılara. Kaderin cilvesi belkide bu! Olsun be güzelim! Ben bu acıya şerbetlendim nasıl olsa... BAHAR |
ertelerim bu hükmü,
azat ederim kendimden bu sefil hüznü
haykırırım çırılçıplak duygularımı,
yüreğime kazırım bir daha ki sır aşkımın adını……...........Bir kuble atıverdim güzel şiirinizin yanına.
Sırlanmış yürek, çözülmemiş pusu, bir çözülebilse kuracak köprüyü öteki yarıya.....
Hüzün dolu burak dizelerle nakışlanmış güzel şiirinizi ve yazan yüreğinizi kutluyorum.
kaleminiz susmasın.
saygılarımla....