EY GÖNÜL
Sen bu hayattan ne umdun ey gönül!
Neler umdun da ne buldun ey gönül! Baharı görmeden hazan mı olur? Ne tez gazel döktün, soldun ey gönül! Pembe hayallerin suya düşünce Ümit şişesini kırdın ey gönül! Acılar sineni mekân eyledi Boşaldıkça tekrar doldun ey gönül! Her gün bir eleme yoldaş olursun Kederlerden ne haz aldın ey gönül? Her gün bir ayrılık çaldı kapını Yine yapayalnız kaldın ey gönül! Leylâ’nın aşkıyla çöllere düştün Mecnun’dan da mecnun oldun ey gönül! Bu aşk seni yakar, mahveder dedim Sonunda sözüme geldin ey gönül! (Kır Çiçeği/1998) |