MEHMET BEY'E SÖZÜMÜZ VAR GARDAŞ
Sıra sıra dağların eteğinde
Şırıl şırıl akan suyumuz Tepelerde efil efil esen yelimiz var Dik yokuş yolumuz Yolda kervan kervan göçümüz var gardaş Mor sümbül dağımız Cennet yeşili bağımız Kekik kokulu nice yaylamız Yaylada yaylar sürümüz var Ovamız var sayısı bilinmez Ovada çiftimiz- çıbığımız var gardaş Dertli dertli, inim inim inler sazımız Hop hop, yürek hoplatır sözümüz var Yanık yanık şakıyan kekliklerimiz Aklı karalı, katar katar uçan kuşlarımız Her derde deva, bin bir çiçek balımız var gardaş Tepelerin, yüceler yücesi dağların Boy boy sediri, dal dal ardıcı Oba oba ladini, koyların çalısı Andızı, pinarı, çaltısı, tespisi Kurda kuşa yuvamız var gardaş Hareli, sırma burmalı Sunamız, Elifimiz Efsane yazar Fil Ahmetimiz var Çağdan çağa çağlar, çalar söyler Ak yürekli Karacaoğlanımız var gardaş Deniz derya, karanlığa ışık Zorbaya yumruk Mehmet Bey gibi pirimiz var Bizde yalan olmaz gardaş Mehmet Bey’e dönülmez sözümüz var Türkçe’ye göbekten, gönülden bağımız var gardaş İbrahim ŞAHİN (Karamanoğlu Mehmet Bey Konya’yı aldığı vakit devlet dili Farsça, ilim dili ise Arapça idi. Türkçe’yi yabancı dillerin boyunduruğundan vatanı da Moğollar’dan kurtarmak düşüncesi ile aşağıdaki şu ünlü fermanı yayınlamıştır) Bugünden Sonra, Divanda, Dergahta, Bargahta, Mecliste, Meydanda Türkçe’den başka dil kullanılmayacaktır. 13 Mayıs 1277 KARAMANOĞLU MEHMET BEY) |
Böylesi güzel yad'a teşekkürler İbrahim Hocam Kutlarım.+5