Karanlıkta...
Rüzgârın kulaklara vurduğu soğuk ninni,
"uyuma uyuma" der bana bu karanlıkta. Bir ısdırab ki bu, ne boyu belli, ne eni, belki biraz elem var bana bu karanlıkta. Karanlığı sevmedim, hep ışığı aradım, onun yüzü ışıktı, oydu benim muradım, muradım keşmekeşmiş, çilesini taradım, ayrılık ne imiş, sor bana bu karanlıkta! Büyük olsa içime sığımaz bu zalim keder, bazen müstehak olur, bazen masumum; kader... Düşündüğüm mefhumlar bana işkence eder, en geniş mekânlar dar bana bu karanlıkta. Ne kattım, ne borclandım şu çileli ömrüme? Yolun sonuna geldim, aşklarım gitti güme, ölüm, ayrılık değil, hasret gider gücüme hatırlar gelir mi yar bana bu karanlıkta? Ben yalnızlığa mağlub bir avare, bir garip, dünyaya karşı çıkmak istedim göğüs gerip, ne onu, ne bahtımı bir tek kendimi yerip en serin nefesler nâr(1) bana bu karanlıkta... (1) ateş manasında. Aydın. Aydın Bayrakdar, Almanya 2002 |
Arzu ederseniz bir şiirinizi seslendirmek isterim
saygılar